26 Ağustos 2012 Pazar

çocukluktan kalan belli belirsiz imgeler

* o mahalle içerisindeki boş arsalar, çıkmaz sokaklar. 
* sürekli bahçesine topunu kaçırdığınız menopoz teyze, bıçakla kevgire dönen 3 katlı kames topun..
* babanın karne hediyesi olarak aldığı koca dişli kramponların, takımının forması.
* kaldırımlar. akşamlara kadar kıfayetlerini eskiterek oturduğun dingin, soğuk, mağruk kaldırımlar.
* güç bela gazete kuponlarıyla biriktirerek aldığın, merdivenin altından çalınan 18 vites bisikletin.
* gazoz kapakları.. yeni aldığın ayakkabıları yırtarcasına oynadığın gazoz kapakları.
* arife gününde annenin aldığı, çıkarmaya kıyamayıp beraber uyuduğun, bayramlık cırt cırtlı ayakkabın. 
* yükseklik korkusunu hiçe sayıp üzerinden inmediğin erik, 
yenidünya ağaçları, biriktirdiğin çam kozalakları.
* mahallenin geçmeye korktun tenha sokak araları. bakımsız yıkık evler.
* fotoğraf çerçevelerindeki gözlerinin içine içine bakan tuhaf insanlar.
* bisiklet kazaları sonucunda oluşmuş kesik ve yarık izlerin. kafandaki beş dikiş.
* başucunda oturup arkası yarınları dinleyip, 
sevdiğin parçaların nöbetini tuttuğun küçük kara kutu, radyon.
* memleketinin her bir yanına sinmiş portakal çiçeği kokuları.
* odun sobası yakan evlerin bacalarından tüten kara dumanlar. is lekeleri.
* beyaz benekli tişörtün, annenin ördüğü kırmızı yün kazağın, sürekli bir teki kaybolan yırtık çorabın.
* öğretmeninin, 40 kişinin hayran bakışları arasında 
alkış kıyamet içerisinde taktığı okumayı sökme kurdalesi.
* tozlanmış camlarına yazılar yazıp, kimi zaman kayıp düştüğün, 
yakıcı sıcaklıktaki güneş enerjileri.
* köşelerini kesip jeton yaptığın çinko çatılar.
* " gölgelerin gücü adına " aforizması. tahtadan yaptığın himen kılıcın. yonca evcimik bilezikleri.
* dut ağacı yapraklarıyla doluşmuş çikolata kutusu ve ipek böceği kozalakları.
* evin balkonundan serbest düşüşe bırakılan kaset bantları
* büyükbabanın eski yapılı taştan evleri, tahtadan kırık merdiven basamakları
* akşamüstülerin uğrak yer, çocuk parkımız. tahtaravalli, kaydırak, salıncak.
* çocukluğunun en güzel günlerinin geçtiği mahallen. kavgaların, oyunların, arkadaşlıkların..
* karıncasız çeken bir kanal bulur muyum diyerek boş arsalara doğru çevirdiğin televizyon anteni.

kaoslarım, girdaplarım, labirentlerim.. 
ve daha nice nice sanrılar, korkular, heyecanlar ve alışkanlıklarım..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

biraz müzik lütfen