Yaşar kemal, yılanı öldürseler
Türüne, rengine ve biçimine göre, her çiçek bize bir şeyler söyler; yahut biz zaman içinde onlara gönlümüzden geçen anlamları yüklemişizdir. sonra dönüp renklerinden, kıvrımlarından sızan anlamları okuruz. kokular ve koku hafızamızın götürdüğü yerler vardır ya hani. bazen bir koku alırsınız ve o kokuyu ilk aldığınız ortama ışınlanırsınız. kimi zaman çocukluğuna döndürür insanı kimi zaman da bilinçaltınıza atılmış en saçma sapan günlerinize. portakal çiçeği kokusu da her adanalının hafızasında hayatının en mutlu, en güzel günlerini hatırlatır. bu yüzden dünyanın neresinde olursan ol nisanda portakal çiçekleri açtığında Adana sokaklarında dolaşmak, resimli hafıza kütüphanesinde dolaşmak gibidir.
portakal çiçeği, ümit demektir meselâ, mucize demektir. çünkü bilir misiniz dalında meyvesiyle beraber kalan tek çiçek portakal çiçeğidir… zambağın sapı kırılmak için büyür. portakal çiçeği kurumak için açar. mart, nisan gelince adana haritasını suya batırsan, geride yalnızca bir portakal çiçeği kalır. dağlar, taşlar, yollar, caddeler, toprak bile burcu burcu portakal çiçeği kokar. portakal ağaçları çiçek açtığında yanından geçerken ayaklarınız yerden kesilir, sendelenir, adeta sarhoş olursunuz… hiçbir şehrin kendine has parfümü olur mu, adana’daysanız olur. anne kokusu, nergis kokusu ile beraber şişenip saklanacak nadir kokulardan biridir.
Atamızın, Sabiha Gökçen ile bir narenciye bahçesinde dolaşırken, “ben bu kokuyu bir bahar günü geçtiğim adana’dan hatırlıyorum. şimdi bahar olaydı keşke... bak bakalım buralar nasıl kokardı. belki ömrümüze ömür katardı” dediği kokudur. ruhunuzu arındırır, iyileştirir, üstünüzdeki bütün negatif enerjiyi alır. adanalı atarlı, sinirlidir ya hani,o kokuyu duyumsayınca pambık gibi olur, yüreği neşeyle, sevinçle dolar...
belki de sevdiceğe söylenebilecek en romantik sözlerden biridir aynı zamanda,
“ portakal çiçeğim “
“sen yürürdün caddeyi portakal çiçeği kokusu sarardı. şakayıkla süslenirdi yol kenarları. hani şarkıdaki gibi iklim değişir, Akdeniz olurdu, gülümserdik…
o halde bu kokulu entryi kendi ellerimle çektiğim portakal çiçeği klibiyle sonlandıralım.
“ Mavi yeşil Seyhan u nana!
" Deniz de portakal çiçeği gibi kokuyormuş. bu çukurova’da toprak bile portakal çiçeği kokarmış."
Yaşar Kemal- İnce memed 4.
Yaşar Kemal- İnce memed 4.