14 Ekim 2011 Cuma

yuvarlağın köşeleri ( sonsuz sayıdadır )


özdemir asaf'ın 1940-1981 yılları arasında yazdığı etika türündeki özdeyişlerin bulunduğu muhteşem bir başucu eseri. üstelik içerisinde sadece aşk ve sevgi adına deyişler bulunmuyor; hayatın her köşesinden çok ince saplantılar bulmak mümkün. mevcut kelamlar, bazan kendi kendine konuşan birdeliyi bazansa rüyasında sayıklayan bir hastanın ağzından çıkan sözleri çağrıştıran cinsten. tabi sözcüklerin derinlikleri, yaratıcı imgeler, müthiş çağrışımlar derken her yönüyle okuyucusunu büyüleyen nitelikte bir eser. kitabın birinci bölümünde özdemir asaf'ın 33 başlıkta topladığı ve 1961' de yayımladığı 432 etika yer alıyor. ikinci bölümünde ise, üstadın ardında bıraktığı yazıları arasından eşi yıldız arun ve oğlu gün arun tarafından seçilen, 58 başlık altında 704 etika mevcut. ayrıca etikaların büyük çoğunluğu özdemir asaf'ın müsveddelerindeki yazılarından oluşuyor. hepsi gerekli tarihleriyle değiştirilmeden aktarılmış. eserdeki yazıların çoğunluğuna bakılacak olursa, özdemir asaf'ın ünlü daralmalarını yok sayarak düzyazıya ayrı bir gerilim kattığı görülüyor, pes doğrusu. ben sözü uzatmadan bu eşsiz eserden muhteşem anektodlarla sizleri başbaşa bırakıyorum. gözlerle değil dudaklarınızla okuyunuz

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

konumuz düşünmek:

* " ileride daha çok edecek " diye sakladı kendine ne kalmışsa nesi varsa. gerçekten dediği doğru çıktı. malları daha çok etti. saatine baktı, beş geçiyordu. kendine baktı, beş vardı. ya da saati beş vardı, kendi beç geçiyordu. düşüncelerinde başarılı ve kazançlı oldu ama yaşamdaki o on dakikalık açığı kapatamadı bir türlü.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

sözcüklerle

uykunun insanın içinden geldiğini sananlara:

* "uyku bütün gece onun başının üzerinde döndü dolaştı..sığacak bir yer bulamadı, gitti."

hatırlamayı ve unutmayı anmak:

unuttum..demekle akıldan sıfır alınır. hatırlamayorum..demekle namustan

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

yarış ve savaş:

* bir savaşta yenilenler aralarında yakınlaşır..yenelerin arasında anlaşmazlık çıkar. 

neden ?

yenmek, yenilmek kadar kesin olmaz da ondan..

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

sevgi ile sevgiye karşı:

* ben desem ki:

* saraya her şey alınabilir, her şey gireblir. bir şey sokulamaz. aşk. bütün eski sarayları gezdim..kadınla doluydu. şiirleri, sazları, sözleri, içkileri,renkleri, suları, oyunları, masalları kısaca aşkın bütün endüstri araçları vardı. aşk neye yüzyıllarca dağlarda, denizlerde gezmiş- dolaşmış anladım.

-sevgi kolay aşk zordur..

sen desen ki:

-sevgi zor aşk kolaydır..

kimi, neyi değiştirebileceğiz ?

* aşk'ın öncesi yoktur. ötesi mi ? o hiç yoktur.

* seni sevemeyecek kadar beğeniyorum.

* her sevgi yorulmak demektir, her yorulmak bir sevgi değil.

* sevgi'den ad yapılıyor..mutlu'dan ad yapılıyor..aşk adında ne bir kadın gördüm ne de bir erkek..bu korku neden ?

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

akıldan okuldan yana :

* dünyanın ne kadar çirkinliklerle dolmaya başladığını çocuklara anlatmalı mı, yoksa bunu onlardan saklamalı mı? yız..
her iki durumda da yenik düşeceğiz. diyelim " kim yaptı ? " diye sormayacaklar. niçin ? neden ? de mi demeyecekler..

* " ben senden bir şey öğrenecek değilim " deme, kendinden küçüğe. olsa olsa: " senden benim öğreneceğim, senin benden öğreneceklerinden azdır " de. böylesi, gerçek olmasa bile, mantıkça doğrudur.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

batı ve doğu

* doğuda elini iyi kullanana güçlü derler.
batıda kafasını iyi kullanana.

* -batılı kimdir ?
-doğudakine de önem veren
-doğulu kimdir?
-batidakine de önem vermeyen.
-davranış kimde ?
-batıda.
-tutum kimde?
-batıda.
-doğuda ne var?
-atlamsı unutumlar.
-seni bu konulardaki değişimler ve ilerlemeler haksız çıkarabilir mi?
-bence önemli olan şimdiki görüşümdür.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

iyilik kötülük

* kötünün içinde " iyi " bulunmayabilir. ama en iyinin içinde de " kötü " bulunabilir.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

mutluluk

* mutluluğun milyonları, mutsuzluğun milyarları vardır.

* şu adam, tek başına mutluluk daha çok doyurur sandığı için tek başına kaldı ve bu yüzden üstelik bir daha mutsuz..

* birisi mutsuzluğundan söz ediyorsa uzağında biri vardır..mutluluğundan söz ediliyorsa yakınında.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

dostluk ve ötesi:

* iyi dost dedi ki:
sana her şeyimi vereceğim..
büyük dost dedi ki:
sana her şeyimi anlatacağım.

* dostum...

arkamdan benim için söylenenleri bana ulaştıran araç.. bu, cılız insanın düşüncesidir...

düşmanım...

arkamdan benim için söylediklerini yüzüme karşı da söyleyen insan..
bu da, o cılız insanın dostunun düşüncesidir.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

cennet cehennem :

- cennetin kapısı neye sımsıkı kapalı böyle ?
- içindekiler kaçmasın deye.
öyleyse neden biz başka türlü beklettiler: içindekiler üşümesin diyedir dediler.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

biraz müzik lütfen